Gerçek Gün Yüzüne Çıktı: Türkiye’nin Çernobil’i İzmir’deymiş!

Gazeteci Serkan Ocak’ın hazırladığı, dün ve bugün Radikal Gazetesi’nde yayımlanan haber, Türkiye’de büyük bir radyasyon tehlikesi olduğunu ortaya koydu: İzmir’de terk edilmiş bir külçe kurşun fabrikasının bahçesinde radyoaktif maddeler bulundu.

Yerleşim yerinin ortasına gömülen radyoaktif atıklar, europhium maddesi içeriyor. Bu madde, insan sağlığına son derece zararlı. Genetik yapının bozulması neden olabiliyor, hamile kadınların etkilenme riski var. Organ hasarlarına, sakat doğumlara neden olabiliyor, kanser yapabiliyor. Bu tehlikeli maddenin kaynağı ise nükleer santrallerin kalbinde bulunan yakıt çubuklarının yakılması. Nükleer santral olmayan ülkemize bu atıkların Türkiye’ye girmiş olması ve tedbir alınmaması büyük bir skandal. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’nun (TAEK) bu konuda bir an önce bir açıklama yapmalı.

Nükleer topunu herkes birbirine atmış

Ayrıca çok önemli bir noktaya daha dikkat çekmek gerekir: İzmir’de radyoaktif madde olduğu 2007 yılından beri TAEK tarafından bilinmesine ve ilgili kurumların yazışmalarında da bunun ne kadar büyük bir tehlike olduğu anlaşılmasına rağmen, halk hiçbir şekilde uyarılmamış ve gerekli önlemler alınmamış. TAEK, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve İzmir Büyük Şehir Belediyesi, maddenin varlığını ve zararlı olduğunu kabul etmiş. Ancak bu kurumlardan hiçbiri harekete geçip sorumluluk almamış.

Geleceği görmek için medyum olmaya gerek yok

Henüz nükleer santralle tanışmamış bir ülke olan Türkiye’de, bu tip nükleer tehditlerin oluşması, gelecekte yaşanabileceklere dair ipucu niteliğinde. İzmir’de yaşanan tehlike, sistemin baştan islemediğinin ispatı.

Nükleer maddelerin Türkiye’ye girmemesini sağlamakla sorumlu kurum olan TAEK görevinde sınıfta kaldı. Beş yıldır İzmir’de bulunan radyoaktif maddelerin nasıl bertaraf edileceği konusunda uzun yazışmalar dışında bir şey yapılmamış olması bunu gösteriyor.

Cevabını bildiğin bir soru

Peki, TAEK, Türkiye’de yapılması planlanan nükleer santrallerin güvenliğini sağlayabilecek mi? İşte bu, büyük bir soru işareti. İçten içe bildiğimiz yanıt şu: eğer nükleer santral yapılırsa, aslında nükleer bombaların yakınında yaşamak zorunda kalacağız. İzmir haberiyle birlikte hepimiz için nükleerin saklı yüzüyle yüzleşme ve nükleere dur deme zamanı geldi.

Greenpeace