Gediz Deltası Çamura Gömülecek

İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü’nün birlikte yürüttüğü proje kapsamında Gediz Deltası’nın güney bölümünde deniz altında 13 km uzunluğunda, 8 metre derinliğinde bir ‘sirkülasyon kanalı’ oluşturulması amaçlanıyor.

Kanalın 10 km’lik kesimi Gediz Deltası Ramsar Alanı sınırlarında ve Mutlak Koruma Alanı’nda iken 9 km’lik kısmı ise 1. Derece Doğal Sit Alanı sınırlarında kalıyor. Yapılacak dip taramasından çıkacak çamurun ise ulusal ve uluslararası mevzuat kapsamında koruma altında olan kıyı şeridinde dolguda değerlendirilmesi ve yine deltanın en önemli habitatlarından birine dökülerek depolanması planlanıyor.

Söz konusu proje, hem Türkiye’nin taraf olduğu Ramsar, Bern, Barselona gibi bir çok uluslararası sözleşmeyi ihlal etmekte hem de ulusal mevzuat kapsamında sulakalanlar yönetmeliğinin sulak alanlara çöp, moloz, hafriyat, dip tarama ve proses artığı çamurların dökülemeyeceği açık bir şekilde belirtildiği 15. maddesine ve Kıyı Kanununa aykırı.

Ramsar Sözleşmesi de dahil olmak üzere uluslararası ve ulusal mevzuat kapsamında biyolojik bütünlüğünün güvence altına alınması taahhüt edilen, farklı habitatları bir arada barındıran Gediz Deltası’ndaki doğal alanlar ve beraberinde bir çok canlı türü bu güne kadar çok ciddi bir oranda yok oldu veya zarar gördü. Yok oluşun en büyük sebebi ise doğayı hiçe sayan şehirleşme politikaları nedeniyle yaşanan tahribat.

Konu hakkında açıklama yapan Doğa Derneği Genel Müdürü Engin Yılmaz “Gediz Deltası barındırdığı farklı habitatlar ve zengin canlı çeşitliliği ile Akdeniz’in en önde gelen sulak alanlarından ve ayrıca İzmir’in en önemli değerlerinden birisi. Deltanın güneyinde inşa edilen Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nin birinci derece doğal sit alanına her gün döktüğü 600 ton çamur gibi tehditlere karşı önlem alınması gerekirken, deltanın güney bölümünü geri dönüşü olmayacak bir şekilde yok edecek olan İzmir Körfezi ve Limanı Rehabilitasyon Projesi için maalesef resmi prosedür başlatıldı. Doğa Derneği olarak, Gediz Deltası’nı ve canlıların yaşam hakkını korumak yerine rant için gönül rahatlığı ile yok oluşun mazeretlerini yaratanlara, bu yok oluşa sebep olanlara karşı bilimsel, hukuki ve vicdani tüm demokratik yollar ile mücadele edeceğiz” dedi.