GDO Mitlerine Aldanmayın

Yeni yayınlanmış bir makale genetik değişimleriyle ilgili efsaneleri incelemiş. Bu makale, yiyeceklerimizi genetik olarak değiştirmenin güvenli bir yol olup olmadığını ele alıyor. Sonuç yok! Çünkü etkileri henüz tahmin edilemiyor!

Genetik değişimi için henüz ‘ham’ bir bilim diyebiliriz. Genetik mühendisliği (ya da genetik modifikasyon) bir DNA’yı (veya geni) bitkinin kalıtımsal genlerinin arasına ekler.

Sonradan eklenmiş GDO’lu genler bu düzenleyici ağın dışında hareket ederler. Çünkü bu ağın bütün doğası çok az anlaşılmıştır. Genler söz konusu olduğu zaman, eklenen genlerin bitkinin genomları üzerindeki etkileri maalesef önceden tahmin edilemiyor. Eklenmiş DNA, ekstradan bitkinin genomlarında yeniden yapılanma ve silinmelere neden olabilir. Ayrıca bu ürünlerin alerjiye neden olma potansiyeli konusundaki endişeler, gün geçtikçe daha da artıyor.

Genetik mühendisliği, aslında düşünüldüğü gibi kompleks yapıdaki (örneğin kuraklığa dayanıklılık) bitki çeşitlerinin geliştirilmesinde iyi bir yöntem değil. Verimi arttırmadığı gibi açlığa da çözüm bulmuyor. 100’ün üzerinde ülkeden 400 bilim insanından oluşan Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Teşkilatı incelemelerinde, bu durumun aksini gösteren kanıt ve bulgulara rastlanmamış.

GDO’lu ürünler ile ilgili tecrübeler yalnızca anekdotlara dayanıyor ve güvenilirlikleri konusunda elimizde çok fazla bilimsel bir bulgu bulunmuyor.