‘Fıstığımız Bol Olsun’

Nestlé DAMAK ve TEMA Vakfı işbirliğiyle antepfıstığı üretiminde kalite ve verimliliği artırmak ve sürdürülebilir üretimle bölgenin refahına katkı sağlamak amacıyla hayata geçirilen ‘Fıstığımız Bol Olsun’ projesine ilişkin son gelişmeler Gaziantep’teki uygulama bahçelerine gerçekleştirilen ziyaretlerle yerinde tespit edildi.

Nestlé Türkiye Çikolata ve Şekerleme Grubu Genel Müdürü Oben Akyol ve TEMA Vakfı Genel Müdürü M. Serdar Sarıgül, Gaziantep Süleymanobası Köyü’ndeki Hasat Şenliği’ne katılarak yerinde bilgi aldılar. Nestlé DAMAK ve Atlas dergisinin işbirliği kapsamında Türkiye’nin farklı bölgelerinden 150 Atlas dergisi okuru da Gaziantep’teki antepfıstığı hasadına katılma fırsatı yakaladı.

DAMAK ve TEMA Vakfı’nın Güneydoğu Anadolu’da antepfıstığı üretiminde kalite ve verimliliği artırmaya yönelik olarak başlattığı ‘Fıstığımız Bol Olsun’ isimli kırsal kalkınma projesi geçtiğimiz yıl eş zamanlı olarak Gaziantep, Şanlıurfa ve Adıyaman’da hayata geçirildi. Ocak 2011’de başlatılan projeyle bahçe sahipleri, antepfıstığı yetiştiriciliği konusunda eğitim almış uzmanlar tarafından eğitildiler. Çiftçiler; bahçe yönetimi, bitki beslenmesi, bitki hastalıkları ve zararlıları ile mücadele, budama, toprak işleme, meyve kalitesi ve hasadı, organik tarım, örgütlenme ve sulama konularında bilgilendirildiler. Bahçelerde uygulamalı eğitimler verildi ve eğitimler sonrası yapılan hatalar kontrol edilerek yerinde düzeltildi. ‘1 Anlat 10 Uygula’ prensibi ile teorik eğitimlerden çok uygulamalı eğitimler yapıldı.

2012 Haziran ayı sonuna kadar verilen 14 toplu eğitime toplam 130 çiftçi katıldı. Uzmanlar tarafından 277 kere çiftçilerle birebir uygulamalı çalışmalar yapıldı. 2012 yılı Mayıs ayında ‘Antepfıstığında Yaz Uygulamaları’ adı altında Şanlıurfa ve Gaziantep illeri proje uygulama köylerinde 2 adet Bahçe Günü düzenlenerek, civar üreticilerinin de yapılan uygulamaları bizzat bahçelerde görmeleri sağlandı.

Projeyle, antepfıstığı üretiminde dünyada üçüncü sırada yer alan Türkiye’nin, bilimsel araştırmalar ışığında ve çağdaş üretim uygulamalarıyla antepfıstığı yetiştiriciliğindeki verim ve kalitesinin artırılması hedefleniyor. ‘Fıstığımız Bol Olsun’ projesinin bir diğer amacı ise yapılan örnek çalışmalarla kamuoyunda konuya farkındalık yaratılması olarak ön plana çıkıyor.

Antepfıstığı üretimindeki kalite ve verimliliği artırmak ve sürdürülebilir üretimle bölgenin refahına katkı sağlamak amacıyla başlatılan ‘Fıstığımız Bol Olsun’ projesinin en önemli uygulama alanlarından birini Gaziantep’teki faaliyetler oluşturuyor. Yapılan çalışmaları yerinde incelemek için Nestlé Türkiye Çikolata ve Şekerleme Grubu Genel Müdürü Oben Akyol ve TEMA Vakfı Genel Müdürü M. Serdar Sarıgül, Gaziantep’te bir araya geldiler. Projenin Gaziantep İli Yavuzeli İlçesi Süleymanobası Köyü’nde uygulama bahçelerine gidilerek hasat yapan çiftçiler ziyaret edildi ve antepfıstığı üreticileriyle proje hakkında sohbet edildi.

Projeye ilişkin olarak TEMA Vakfı Genel Müdürü M. Serdar Sarıgül ise şunları söyledi: “TEMA Vakfı 2012 yılında 20. yaşını ‘Toprak Yaşamdır’ sloganıyla kutluyor. Çünkü toprak hem kendi başına bir ekosistem hem de milyonlarca ekosistemi barındıran bir doğal varlık. O nedenle toprağa, yani yaşama sahip çıkmak gerekiyor. TEMA Vakfı ve DAMAK markasının birlikte uyguladığı Fıstığımız Bol Olsun Projesi de toprağa sahip çıkan bir proje. Projemiz sayesinde bölgede yüzyıllardır devam eden antepfıstığı tarımı toprağı ve sürdürülebilir yaşamı odağına alan bir yaklaşımla yapılacak. Böylece doğa ile dost bir üretim anlayışı ile bölge halkının ekonomik yönden kalkınmasına katkı sağlanacak. Projemiz tamamlandığı zaman sivil toplum kuruluşu, özel şirketler ve kamu işbirliğine en güzel örneklerden biri olacağına yürekten inanıyorum.”

Nestlé Türkiye Çikolata ve Şekerleme Grubu Genel Müdürü Oben Akyol ise, proje ile ilgili olarak “Türkiye için çok önemli bir tarımsal değere sahip olan antepfıstığı üretiminde kalite ve verimi artırmayı; ayrıca sürdürülebilir bir üretimle bölgedeki ekonomik refaha katkı sağlamayı amaçlıyoruz” derken sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dünyanın lider beslenme, sağlık ve iyi yaşam şirketi olarak, bir şirketin sorumluluğunun değer zincirinin her aşamasında katmadeğer yaratmak olduğuna inanmaktayız. ‘Paylaşılan Değer Yaratmak’ olarak adlandırdığımız bu yaklaşım çerçevesinde, Türkiye de dâhil olmak üzere faaliyet gösterdiğimiz tüm ülkelerde beslenme, su ve kırsal kalkınma alanlarında topluma değer katan projeler gerçekleştiriyoruz. ‘Fıstığımız Bol Olsun’ projemiz de bu yaklaşım doğrultusunda TEMA Vakfı ile işbirliği içerisinde geliştirdiğimiz bir proje. Bu projeyle bölgede sürdürülebilir tarım yapılmasını ve antepfıstığı üretiminde kalite ve verimi artırmayı hedefliyoruz. Böylelikle bölgede yaşayan 100 bin insanın yaşam seviyesinin yükseltilmesine katkıda bulunarak, hem ekonomik hem de sosyal anlamda bir katma değer sağlayacağımıza inanıyoruz.”

Türk halkının gönlünde çok özel bir yere sahip olan, Türkiye’nin ilk antepfıstıklı çikolatası DAMAK markası için de ayrı bir önem taşıyan antepfıstığının Türkiye’deki üretim potansiyeline henüz ulaşamaması projenin yola çıkış amacını oluşturuyor. Türkiye’de 100 yılı aşkın bir süredir faaliyet gösteren Nestlé, ‘Paylaşılan Değer Yaratmak’ yaklaşımı doğrultusunda DAMAK markasıyla sosyal sorumluluk çalışmalarını sürdürüyor.

Türkiye’de halen kullanılmakta olan geleneksel tarım yöntemleri yerine modern anlamda tarım işletmeciliği ve verimli üretim alışkanlıklarına kavuşulması halinde bu hedeflere ulaşmak mümkün. Türkiye’de üretilen fıstığın sadece yüzde 10’u çikolata üretiminde kullanılırken, büyük bir kısmı ise kuruyemiş ve tatlılarda tüketiliyor.

Projenin uygulama alanı olarak, antepfıstığının en uygun yetişme havzası özelliklerine sahip olan Orta Fırat Havzası’nda yer alan Gaziantep’te Yavuzeli ve Araban, Şanlıurfa’da Birecik ilçesi, Adıyaman’da ise Besni ilçelerinin bulunduğu bölgeler belirlendi. Proje kapsamında uygulama alanında ikamet eden antepfıstığı yetiştiriciliğiyle uğraşan çiftçilere verilecek olan uygulama tabanlı eğitim programıyla antepfıstığı yetiştiriciliğinde doğru ve uygun tarım teknikleri bölgede yaygınlaştırılacak; böylelikle bölgesel anlamda istihdam sağlanması da mümkün olabilecek.