Evleri Sırtında Gezenler İçin

Kamp yaşamının bir alternatifi de karavanda yaşamaktır. Yılın bütün mevsimlerinde her türlü hava koşullarında karavanınızı kullanabilirsiniz.

Alternatif turizm ve tanıtma kapsamına giren karavancılık, pek çok başlık altında tanıtılabilir. Sizlere bu ilk yazımda karavanla yaşam tarzını özetleyerek başlıyorum.

Doğanın içinde ve onun bir parçası olduğunu hissederek yaşamayı sevenlerin hayat tarzıdır kampçılık. İzci ruhu taşıyan, paylaşan ve yardımlaşan insanların tarzıdır. Su sporları, dağcılık, bisiklet gibi çeşitli sporlar yapan bir topluluğun gereksinimidir.

Ülkemizde doğa sporları yapanlar için ne yazık ki konaklama sorunları yaşanmaktadır. Buralarda, sezonda kullanılabilecek prefabrik tesisler bile yoktur. Kamp yapmak bu durumlarda en iyi ve akılcı çözüm olmaktadır.

Ortak zevkler, görüşler ve yaşam tarzları olan insanlar birbirleriyle daha çabuk, daha içten bir iletişim kurarlar. Bu tür bir yaşantı kampçılar arasında da günümüz koşullarında zor bulunan bir dayanışma sağlar.

Kamp yaşamında çocuklarımız daha küçük yaşlarda toplum içinde yardımlaşarak ve doğaya saygıyı öğrenerek büyürler.

Bunun için aramızdan, yaşanmış küçük bir anıyla hoş çakalın: Minik Duygu bir gün karavanla konakladıkları yerde yediği bir meyvenin çekirdeğini toprağa gömer. Bir sonraki yıl oradan geçerken ailesine bunu anlatır ve tohumun filizlenip büyüdüğünü görmek istediğini söyler gerçekten istediği olmuştur. Bundan böyle her yıl tatil yolları üzerindeki bu minik ağaç Duygu’nun yaşı ile birlikte büyür, büyür.

İşte doğasever insanların sevgi, sorumluluk, dayanışma gibi insancıl duyguları birbirimizi tanıyıp paylaştıkça Duygu’nun ağacı gibi büyüyüp kolları bizi saracaktır.

Yazı: Fatma Kaplan, fotoğraf: İsmail Şahinbaş

Sırtçantam 5. sayı, Mayıs 2005