Dünya Kuş Gözlem Günü

dunyakus-2
Sizce ilk kez ne zaman bir leylek sürüsü şu an İstanbul dediğimiz bu şaşırtıcı kara parçasının üstünden geçti ve Riva çayırlarında geceyi geçirip sabahında da beslendi! Kafanızda bir yanıt oluşmuyorsa endişelenmeyin.
Belki de bunun nedeni o ilk leylek sürünün insanlar daha bu coğrafyaya gelmeden bin yıllar önce seyahate başlamış olmasıdır. Bizler onları fark edip mevsimler ve hayat döngümüzle ilişkilendirdiğimizde ne çok heyecanlanmıştık. Hatta sonraları bu mucizeyi Anadolu topraklarında türkülerle, kilim motifleri ile kutsadık.
Evet, o zamanlar çok farklı insanlardık. Bugünün yanılsaması ile değerlendirdiğinizde belki de o zamanki bizi ilkel veya benzeri bir şekilde nitelendirirsiniz. Fakat emin olun, algımız bugünlerden çok daha açık, empatimiz ise yüksekti. Hatta çok daha alçak gönüllü ve paylaşımcı olduğumuzu bile söyleyebiliriz. Çünkü o günlerde dereler, bizim ve balıkların, otlaklar keçimizin, geyiğin ve yuva yapan kuşundu. Ektiğimiz üç tohumun ikisini kurtla kuşla bölüşmek ise adettendi.
Evet, o zaman Anadolu da başkaydı, dereleri gür, gölleri sulu, makilikleri cıvıl cıvıl, ovaları sınırsız ve verimli, havzaları ise kesintisiz ve hayat dolu idi. Ormanlar da çeşit çeşit Anadolu’ya özgü ağaçlarla doluydu. Kıyılar ise kumsallar ve kayalıklarla bezeliydi. Herkese yetecek kadar yaşam alanı, besin ve su vardı. Fakat o zaman da göç, kuşlar için uzun ve zorlu idi. Ama göç rotalarında atalarından öğrendikleri dinlenme, beslenme ve konaklama alanlarını bulmaları mümkündü. Yani dünya bütüncül ve dengeli bir halde yolunda ilerliyordu ve kuşlar göçteki zorluklarla kendi kapasiteleri ölçüsünde mücadele ediyordu.
Şimdilerde ise hayat, kendimizi ayrık gördüğümüz doğada da, sürdürdüğümüz kent yaşamında da çok daha zor ve adaletsiz. Adaleti kendimiz ve diğer canlılar için bozan ise biz, yani bugünün üstün ve akıllı saydığımız modern insanı. Tabi bunu değiştirmek için çalıştığımız alanlar ya da neler olduğunu daha çok kişinin fark etmesi için iyi niyetli girişimler de var. Ancak her biri, biz dâhil olup, gözümüzü, kulağımızı ya da hayatımızı açtığınız sürece anlamlı ve iyileştirici olacak.
Örnek mi! Dünya Kuş Gözlem Günü… 21 yıldır Dünya Kuşları Koruma Kurumu önderliğinde 30’dan fazla ülkede binlerce insanın dışarı çıkıp göç mucizesini fark ettiği ve yılda en az iki kere etrafımızdan geçen bu milyonlarca kuşu yeniden görünür kılmak için düşünülmüş ortak bir kutlama aslında.
Ancak bu günün tek amacı göçmen kuşları yeniden keşfetmemiz değil. Bölünen veya hızla azalan üreme ya da kışlama bölgelerini, her yıl yiten önemli göç duraklarını (ormanlar, çayırlıklar, makilikler, sulak alanları) ya da bin yıllardır var olan göç yolları üzerinde insanı bile yutan koca hantal şehirlerin peydahlanmasını bir de kuşların gözlerinden görmemizi sağlamak.
Doğa Derneği ailesi olarak 2004 yılından bu yana farklı illerdeki değerli etkinlik düzenleyicileri ile birlikte Dünya Kuş Gözlem Gününü kutluyoruz.
Bu yıl için ilk etapta etkinlik yapılacağı belli olan iller: İstanbul; Büyükçekmece ve Üsküdar Validebağ Korusu, Urfa; Birecik, Trabzon, Konya; Beyşehir, Adana; Ceyhan.
Bu iller dışında sizde Dünya Kuş Gözlem Günü’nün bir parçası olup bu uluslararası günü kutlamak için yaşadığınız bölgelerde, bir parkta veya sokakta kuşları yeniden fark etmek için bir araya gelebilirsiniz. Kuşları tanımıyorsanız bile hayal gücünüzle geliştireceğiniz bir etkinlikle ile katılın.
Doğa Derneği