Doğa Dostu Dedik, Bağrımıza Bastık Ama…

Buğday Derneği, son zamanlarda Türkiye’deki marketlerde yaygın olarak kullanılmaya başlanan ‘biyo-bozunur, doğada %100 çözünür’ naylon torbaların gerçekten doğa dostu olup olmadıkları konusunda Plastics Europe temsilcisi Michael Poulsen ve İTÜ Çevre Mühendisliği öğretim görevlisi Doç. Dr. Osman Arıkan ile görüştü.

Çoğunluğu petrol türevi olan polietilenden üretilen naylon torbalar, doğada 100 10.000 yılda çözünebildiğinden ve üretiminden atığa kadar tüm yaşam döngüsü boyunca çevreye zarar verdiğinden, dünyada pek çok ülke naylon torba kullanımını azaltmak amaçlı uygulamalar yapıyor. Türkiye’deki pek çok market de, müşteri memnuniyetini sağlamak üzere biyo-bozunur naylon torba bulundurmaya başladı. Ancak Buğday Derneği’nin uzmanlarla yaptığı görüşmeler, bu torbaların ancak belli koşullarda çözündüğünü, Türkiye’de yaygınlıkla görülen depolama sistemlerinde çözünmeyeceklerini veya bu çözünmenin çok uzun zaman alacağını ortaya koydu.

“Yarardan Fazla Zararı Var”

Buğday Derneği, Brüksel’de katıldığı Greenweek konferansında stant açan Plastics Europe (Avrupa Birliği Plastik Üreticileri Birliği) ile biyo-bozunur torbaların gerçekten doğa dostu olup olmadıkları konusunu görüştü. Derneğin Tüketici İlişkileri ve Çevre Direktörü Michael Poulsen’in bu konudaki görüşü şöyle: “Naylon torbaların üzerine ‘biyobozunur ya da doğada çözünür gibi ifadelerin konması kafa karışıklığı yaratıyor. Bu naylon poşetlerin çoğu, ancak çok özel koşullar altında çözünebiliyor ki, bu koşullar dünyada sayılı çöp toplama ünitesinde mevcut.” Bay Poulsen, bu tip bilgilendirmelerin bazen yarardan çok zarar getirdiğini de söyledi: “Süpermarket müşterileri ‘nasılsa doğa dostu’ diyerek bu naylon torbaları bol keseden kullanmaya devam ediyorlar. Doğa dostu gibi görünen bu çözüm aslında doğaya daha fazla zarar veriyor”.
 

“Testler yanıltıcı”

İTÜ Çevre Mühendisliği Bölümü’nden Doç. Dr. Osman Arıkan ise, konuyla ilgili şu bilgiyi verdi: “İngilizcedeki “biodegradable plastics” terimi Türkçede “biyobozunur plastikler” olarak ifade edilir ve biyolojik olarak (mikroorganizmalar vasıtasıyla) parçalanabilir plastikler için kullanılır. Bununla birlikte gerek ülkemizde, gerekse dünyada hangi tür plastiklerin ‘biyobozunur plastik’ olarak değerlendirileceğine dair tartışmalar yaşanıyor. Bunun nedeni ‘biyobozunur plastikler’ için birden fazla standart test metodunun olması.

Burada testler arasındaki en büyük fark, testin gerçekleştirildiği sıcaklık, pH gibi koşullar. Bununla birlikte testlerin bir kısmı yanıltıcı; örneğin kompost edilebilir plastikler için test sıcaklığı 55 oC’dir. Ancak bu testi geçen plastikler kompostlaştırma işlemine tabi tutulmuyorsa, yani doğadaki sıcaklıklara (maksimum 20–30 oC), maruz kalıyorsa bu plastiklerin parçalanması testte belirlenen süreden çok daha uzun zaman alacaktır.”