Değirmen Şakıldağı

Herkesin değerini çok iyi bildiği ancak önemini yitirdiğinde anladığı nimetler vardır. Sağlık, huzur, özgürlük, bayrak ve vatan sevgisi ile içinde yaşadığı fiziki, kültürel, sosyal çevre gibi…

Genelden özele indirgediğimizde bir kenti yaşanabilir kılan etmenlerin başında doğal kaynakları, iş olanakları ile katılımcılığın verimli yürütümü gelir. Her biri ayrı bir yazı konusu olabilecek bu seçenekler arasında yaşamın vazgeçilmezi kanımca kalite yaşamak ve yaşatmaktır.

Kalite diğer bir deyişle marka söylemi günümüzde ağırlık kazanmış bulunuyor. Son zamanlarda gelenekseli çağrıştıran (slow city) ‘yavaş şehir’ kavramının temsilcisi İzmir Seferihisar şehri ise de sayılan özellikler aslında Safranbolu’nun özetinin özetidir.

Bu bağlamda Safranbolu yeryüzünde her şeyiyle benzersiz herkesin öykündüğü dünya markasıdır.

Bu zirvede tutunabilmek gibi bir sorumluluğun bilinciyle kenetlenmek; doğru, akıllı ve gelecek nesilleri düşünerek daha nitelikliyi yaratmak zorundayız.

Kamu yönetimi her zaman olduğu gibi önder ve örnek tutumuyla konunun ve konumunun bilincindedir.

Sivil toplum kuruluşları ise değirmeninde sadece zamanı öğütmekte; üretilen nesne ise değirmen şakıldağının kaba gürültüsüdür. O kadar çok bilen, anlayan kanaat önderi var ki ortalıkta peynir gemisinden geçilmiyor…

Fotoğraf: İsmail Şahinbaş