Daşşakçı Mehmet Ağa

Coğrafyamızın güzelliğinin yanında, birçok zorluğu da mevcuttur. Tarım alanlarının az olması sebebiyle, köy yerleşim alanları, vadilerin yamaçlarında kurulmuş, bu da hayatı büsbütün zorlaştırmıştır.

Çetin coğrafya şartlarının bir sonucu olarak, köylerdeki her evde eşek, katır ya da bir at bulundurulmuştur. Binek ve yük taşıma amacıyla kullanılan bu hayvanlar, tarım, hayvancılık ve sosyal hayatın ayrılmaz bir parçası olmuştur.

Ot, saman ve arpa gibi, hayvan besin kaynaklarının kıt olması, bakım zorluğu, mekan darlığı, soğuk kış şartları sebebiyle ve hayvanların ürememesi, hayvanlardan daha çok verim elde edilebilmesi için, erkek hayvanlar sürekli olarak enenmiştir (kısırlaştırılmış). Köylerde, bazı kişiler tarafından yapılan bu iş, meslek haline gelmiştir.

Mehmet isminde birisi, köyde hayvan ener (daşşak çeker). Zamanla, komşu ve uzak köylerden insanlar kalkıp, hayvanlarını enetmek için Mehmet Ağa’nın köyüne gelirler. Köye gelen insanlar, Mehmet Ağa’nın evini bulurlar ve Mehmet Ağa’yı sorarlar.

Gelen insanları evin hanımı karşılar ve eve buyur eder. Mehmet Ağa ve hanımı, gelen insanlara çay, kahve veya ayran ikram eder. Öğün (yemek) vakti denk gelirse, sofra kurar ve onları doyurur. Daha sonra, gelen insanların hayvanlarını ener (daşşaklarını çeker), parasını alır. Hayvan enetmek (daşşak çektirmek) için köye gelen insanlardan bazıları, Mehmet Ağa’nın evinde yatıya kalır. Günler, aylar böyle devam edip gider.

Gel zaman, git zaman, biraz da yaşlılığın sonucu, artık, evin hanımının bu işe canı sıkılmaya başlar. Mehmet Ağa, evin avlusunda, daşşak çektirmeye gelen köylünün, erkek hayvanının erbezlerini burmak veya çıkarmak suretiyle, hayvanı kısırlaştırır ve ardından, evdeki hanımına seslenir.

Mehmet Ağa, hanımına derki: “Hanım; sıcak su, sabun ve havlu getir.” Az
sonra, evin hanımı, Mehmet Ağa’nın istediği malzemeleri avluya getirir. Mehmet Ağa’ya hitaben, “Her gün, her gün, bıktım artık, bu işten. 5 kuruşa daşşak çekersin, 7,5 kuruşluk masraf edersin. Bu işten bizim kârımız ne?” Mehmet Ağa’da, eşine hitaben derki: “Daşşakçı Mehmet Ağa diyorlar ya …”

Derleyen: Turan Yılmaz, Seben (BOLU) – 08.07.2011
Anlatan: Cezmi Gedik
Yöre: Musasofular – Nimetli Köyü
Kaynak gösterilmeden iktibas edilemez

Fotoğraf: İsmail Şahinbaş