Çanakkale’nin Termik Santrallere İtirazı Var

TEMA Vakfı, Çanakkale’de yapılması planlanan Biga Termik Santrali’ne resmi itiraz hakkını kullanmak isteyenleri 8 Ekim’e kadar itiraz dilekçesi ile Çanakkale İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’ne başvurmaya davet etti. Çanakkale’de yapılması planlanan Biga Termik Santrali’nin çevresel etki değerlendirme raporunun (ÇED) Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yakın bir zamanda onaylanması bekleniyor. Bu onay verildiği takdirde termik santral projesinin gerçekleşmesi için gerekli en önemli adım tamamlanmış olacak.

zeytinlik

Çanakkale’ye 12 termik santral yapılacak

2012’nin kömür yılı ilan edilmesinin ardından kömür madenciliği ve kömürlü termik santraller konusunda çalışmalar hızlandı. Bu kapsamda kömür yatırımları için odağa alınan Çanakkale’de hali hazırda çalışan 3, inşa halinde ise 1 termik santral bulunuyor. ÇED sürecinde sona yaklaşılan Biga Termik Santrali’nin de içlerinde bulunduğu 12 yeni kömür santralinin yapılması planlanıyor.

Kömürlü termik santraller yaşamı tehdit ediyor

Kömürlü termik santraller en büyük hava kirliliği kaynağı ve hava kirliliği kalp, akciğer ve solunum yollarını etkileyerek akciğer kanseri, mesane kanseri, felç, KOAH ve astım gibi hastalıklara neden oluyor. Sağlık ve Çevre Birliği HEAL’in yaptığı çalışmaya göre kömürlü termik santrallerden kaynaklanan hava kirliliği Türkiye’ye bugüne kadar her yıl 2,9 – 3,6 milyar USD arasında sağlık maliyetine neden oldu. Türkiye’deki mevcut kömürlü termik santraller nedeniyle her yıl 2.879 erken ölüm, 637.643 iş günü kaybı, 3.823 yeni kronik bronşit vakası yaşandı.

Atıklar toprağa, suya ve gıda zincirine karışıyor

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre termik santrallerden kaynaklanan atığın sadece % 65’i kül barajında depolanabiliyor. Geri kalanı rüzgârla uçuşup toprağa, suya ve gıda zincirine karışarak hem ekosisteme hem de insan sağlığına zarar veriyor. Çünkü termik santrallerin atıkları kül ve cüruf, ağır metal içeriyor.

Kömür geleceğimizi ipotek altına alıyor

Türkiye iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek bölge olan Akdeniz Havzası’nda yer alıyor. İklim değişikliğinin en büyük nedeni ise kömürlü termik santrallerden kaynaklanan sera gazı emisyonları. TÜİK verilerine göre, 2013 yılında sera gazı emisyonları içinde en büyük payı % 67,8 ile enerji kaynaklı emisyonlar oluşturuyor. Uluslararası Enerji Ajansı tarafından iklim değişikliği ile mücadele için dünyadaki mevcut kömür rezervlerinin % 82’sinin yer altında bırakılması gerektiği kabul edilirken, yenilenebilir kaynaklardan enerji üretmenin maliyeti her gün düşerken Türkiye kömüre dayalı enerji politikalarına devam ediyor.

Türkiye’de bugün başta Çanakkale, Adana ve Zonguldak’ta olmak üzere 80’e yakın kömürlü termik santral projesi bulunuyor. Bu planların, gerçekleşmesi durumunda, iklim değişikliğine neden olan sera gazı emisyonlarının artmasıyla birlikte sağlık, işgücü, tarımsal verim kaybı gibi ciddi maliyetleri olacak. Mevcut eğilim değişmezse Türkiye’de 2030 itibarıyla, iklim değişikliğinden kaynaklı güneydoğu ve doğu bölgelerinde % 20 ile % 40 arasında, iç ve batı bölgelerinde ise % 40’ı aşan oranlarda su stresi yaşanacağı öngörülüyor.

TEMA Vakfı