Bursa’nın Orman Varlığı

Bursa coğrafyasında üç yıl boyunca Bursa Valiliği adına görev yaptım. 2013-2016 yıllarını kapsayan görevim boyunca Bursa coğrafyasının tüm değerlerini tanıma imkânım oldu. Görev sürem boyunca, Orman ve Su İşleri Bakanlığı II. Bölge Müdürlüğü Bursa Şubesi ile koordineli bir çalışma gerçekleştirdim. Bu yazıda bulunan tüm bilgileri ilgili kurumun yayımlamış olduğu bilgilerden derledim.

Kurakçıl ormanlar, Marmara Bölgesi’nde dağların güneye bakan yamaçların eteklerinde ve tektonik kökenli oluklarda ve vadilerin taban kesimlerinde yer alır. Bursa coğrafyasında maki toplulukları Marmara Denizi kıyı boyunca ve alçak vadi tabanlarında orman örtüsünün kaldırıldığı yerlerde yer alır. Bu topluluklar; Gemlik Körfezi kıyıları, Karsak Boğazı, İznik Gölü’nün kuzey kıyıları boyunca görülür. Bu sahalarda maki genel olarak güneye bakan yamaçlarda 550-600 metreye kadar yaygın olarak bulunur. Akdeniz elemanlarının tipik türlerinde Keçiboynuzu (Ceratonia siligua) ve Pırnal meşesi (Quercus ilex) dışında tüm maki elemanlarını görmek mümkündür. Bu türler için en yaygın olanları Akçakesme (Phillyrea latifolia), Menengiç (Pistacia terebinthus), Katran ardıcı (Juniperus oxycedrus), Laden (Cistus creticus, C. salviiflorus), Funda (Erica arborea), Kocayemiş (Arbutus unedo), Sandal (Arbutus andrachne), Katırtırnağı (Spartium junceum), Erguvan’dır (Cercis siliquastrum). Diğer maki türlerinden Mersin (Mrytus communis), Delice (Olea europea var. oleaster), Defne (Laurus nobilis), Kermez meşesi (Quercus coccifera), Zakkum (Nerium olearder), Tesbih (Styrax officinalis) ve özellikle Sakız’ın (Pistacia lentiscus) yayılış alanları daha sınırlıdır. Bu maki elemanlarından dikey yönde en fazla 700-800 metreye kadar çıkar.

goknar ve karisik orman

Gemlik Körfezi Oluğu ve Samanlı Dağları’nın kuzey etekleri makinin en iyi geliştiği sahalar arasındadır. Bu sahadaki maki formasyonları daha çok Fıstıkçamı (Pinus pinea) ve Karaçam (Pinus nigra) ormanlarının tahrip edildiği sahalarda yer alır. İznik Gölü’nün kuzeyinde güneye bakan yamacın batı kesimindeki Saçlı meşe (Quercus cerris), doğuda Mazı meşesi (Quercus infectoria) topluluklarının tahrip sahalarında, yoğun bir maki örtüsü yer alır.

Bursa coğrafyasındaki yaygın kızılçam ormanları; Orhaneli ve Mustafakemalpaşa’nın güneye bakan yamaçlarında görülür. Bu bölümlerdeki kızılçamların iklim şartlarına bağlı olarak oluşturduğu topluluklar ve biyokütle verimleri farklıdır. Genel olarak bölgenin diğer bölgelere göre yaz kuraklığının fazla hissedilmemesi kızılçamların gelişimini olumsuz yönde etkilemektedir. Ancak sıcaklığın düşük olması büyümeyi azaltmaktadır. Bu nedenle de kızılçamlar, diğer bölgelerde olduğu gibi yüksek sahalara çıkmamakta ve genel olarak 400-500 metre yükseklikte sona ermektedir. Örneğin Yenişehir’in güneydoğusunda 400-500 metreye kadar olan alanlarda kızılçam ormanları yaygındır. Bursa’da en uygun koşullarda yetişen kızılçam ormanlarında Mustafakemalpaşa’da rastlanır.

kocayemis

Marmara Bölgesi’nde nemli ormanlar, dağların kuzeye bakan yamaçları boyunca yer alır. Alt kuşakta psödomakilerle başlayan örtü, yükseklere doğru kayın, göknar toplulukları ile dağ çayır kuşağına kadar devam eder. Bursa’nın nemli orman alanları; İznik Gölü’nün güneyindeki Katırlı ve Avlan dağları ile Uludağ ve Domaniç dağlarının kuzeye bakan yamaçlarını kapsar. Dağların kuzeye bakan yamaçlarında nemli ormanların bulunması, direkt güneş radyasyonunun yatık olarak gelmesi, dağların kuzeye bakan yamaçlarına fazla yağış düşmesi ve yaz mevsiminde kuzeyden gelen nemli havanın yükselmesi sonucu sis oluşumu ile ilgilidir. Dağların kuzeye bakan yamaçlarının nemli olması ve genellikle su açığının olmaması, nemli koşullarda yetişen bitki örtüsünün yaygınlaşmasını sağlar.

orman

Bursa’da psödomaki alanlar; kentin doğu kesiminde, dağların kuzey etekleri ile deniz etkisinin sokulduğu vadi içlerinde nemli ormanların tahrip edildiği yerleri kaplamıştır. Nitekim bu çalı topluluğu; Samanlı Dağları’nın, Katırlı-Avdan kütlesinin ve Uludağ’ın kuzey etekleri, Ahı Dağı kütlesinin kuzey ve batı etekleri ile Nilüfer gibi büyük akarsu vadileri boyunca deniz etkisinin hissedildiği vadi içlerinde geniş bir yayılışa sahiptir.

Armutlu Yarımadası’nın batısında Samanlı Dağları’nın kuzeye bakan alt yamaçlarında kestane ormanlarının tahrip edildiği yerlerde maki türlerinin de bulunduğu yaygın bir psödomaki görülür. İznik Gölü’nün güneyinde 550-600 metreye kadar yükselen yamaçlarda meşe ormanlarının tahribi ile oluşan psödomakiler geniş alan kaplar. Psödomakinin yayıldığı diğer sahalardan biri de Uludağ’ın kuzey etekleridir. Burada genellikle kıyıdan itibaren 550-600 metre yüksekliğe kadar olan yerleri kaplayan bu yalancı çalı formasyonu, Uludağ’da Nilüfer Vadisi’nin yukarı havzasında yer yer 800 metreye kadar çıkar.

ormangulu

Güney Marmara’da maki ve psodomakinin bileşimi, diğer alanlara göre son derece farklı durumdadır. Marmara kıyı kuşağında yaklaşık 500 metreye kadar olan kısımlarda Akdeniz bitki toplulukları egemendir. Marmara Bölgesi’ndeki nemli ormanlar; kışın yaprağını döken geniş yapraklı (kayın, kestane, ıhlamur, meşe) ve iğne yapraklı (göknar) ormanlarında oluşur. Bursa’da, bunların yayılış alanları ve gösterdikleri bitki kompozisyonları şöyledir: Kayın ormanları, Samanlı Dağları’ndaki nemli ormanlar, psödomakilerin üst kesimlerinden başlayarak dağın en üst seviyelerine kadar devam eder. Bu ormanlar, dağın güney yamaçlarında zirvelere erişen akarsu havzalarını da kapsar. Bundan dolayı nemli ormanlar, güneye bakan yamaçlarda Armutlu Yarımadası üzerindeki dağlık alanlarda 750-800 metreye, Naldöken Dağı’nda bin metreye ve Kartepe’de 1100 metreye kadar çıkar. Samanlı Dağları’nda nemli ormanların hâkim elemanlarını; kayınlar, yüksek seviyelerde Sapsız meşe (Quercus petraea), alt seviyelerde Kestane (Castanea sativa) ve Ihlamur (Tilia tomentosa) oluşturur. Samanlı Dağları’nın batı kesiminde yer alan kayın ormanlarına Meşe (Quercus petraea subsp. iberica), Gürgen (Carpinus betulus), Ihlamur (Tilia tomentosa), Titrek kavak (Populus tremula), Karaçam (Pinus nigra) katılır. Kayın ormanlarının alt seviyelerinde Kestane (Castanea sativa), dere içlerinde Kızılağaç da (Alnus glutinosa) görülür. Kestane ormanları, kayın ormanlarının içlerine 600 metreye kadar sokulur. Samanlı Dağları’nda kestaneden sonra ikinci durumda yaygın ormanları meşeler (Quercus petraea subsp. iberica) oluşturur.

sis ve orman uludag

Uludağ ve Domaniç dağlarının kuzey yamaçları üzerinde kayın ve göknar ormanları yer alır. 2500 metreyi aşan Uludağ boyunca birçok vejetasyon kuşağı bulunur. Nitekim Bursa-Uludağ (Soğukpınar) arasında alttan üste doğru; 350-400 metre yükseltideki hafif meyilli yamaçlar, Mazı meşesi (Quercus infectoria) ve psödomakinin iç içe bulunduğu bir çalı formasyonu ile kaplıdır. Kestane ormanlarının tahrip edildiği bu kuşakta psödomaki görülür. Kestane ormanları, Uludağ’da 900 metreye kadar ayrı bir kuşak halinde uzanarak gür topluluklar oluşturur. Uludağ’ın göknarı (Abies bornmulleriana) hâkim duruma geçer. Göknarlar, Kirazlıyayla ile otellerin bulunduğu saha arasında boyları 20-25 metreyi bulan saf birlikler halindedir. Göknarların tahrip olduğu sahalarda ise sürüngen ardıçlar yaygınlaşır.

Güney Marmara’da, dağların kuzeye bakan yamaçları, başta kestane olmak üzere, diğer yapraklı türlerle kaplıdır. Marmara Bölgesi’ndeki kuru ormanlar; Çatalca-Kocaeli Platosu ile Samanlı, Uludağ ve Domaniç Dağları’nın güney kesimlerinde yer alır. Dağların güneye bakan yamaçları dik ve dike yakın doğrudan güneş radyasyonu aldığı ve buna bağlı olarak fazla buharlaşma olduğundan yarıkurak ortamları oluşturur. Buradaki ormanları, genel olarak dağların güneye bakan yamaçlarındaki meşe ve karaçam oluşturur.

Uludağ’ın güneye bakan yamaçları, kuru ormanların yayılış alanı arasındadır. Kuru ormanlar, Uludağ’ın güneydoğusunda çoğunlukla göknar, yer yer de kayınlarla temsil edilen nemli ormanların altında 1400-1500 metreden başlayarak batı ve güneye doğru devam eder. Bu kurakçıl ormanların hâkim elemanını önem sırasına göre Karaçam (Pinus nigra), Kızılçam (Pinus brutia), Mazı meşesi (Quercus infectoria) ve Saçlı meşe (Quercus cerris) teşkil eder. Uludağ’ın zirveler bölgesindeki Ebirmelik Tepe’nin (2440 metre) güney eteğinde küçük bir sahada karaçamlar arasında Sarıçam (Pinus sylvestris) topluluğu karışır. Uludağ’ın güneye bakan yamaçlarında 1900 metreden itibaren kuru orman sınıfına giren karaçam ormanları yer alır. Bu ormana, yaklaşık 1700 metre civarından itibaren Sapsız meşe (Quercus petraea) toplulukları karışır.

uludag

Marmara Bölgesi’nde ormanın üst sınırından itibaren nemli ve soğuk koşullarda yetişen yüksek dağ-çayır vejetasyonu yer alır. Uludağ’da bulunan Alpin kuşak ise 2100 metrede başlar. Bu kuşağın alt kesiminde (2250-2300 metre) Sürüngen ardıç (Juniperus nana), üstünde ise otsu bitkilerden Koyun yumağı (Festuca punctoris) ile Geven (Astragalus sp.) ve Çoban yastığı (Acantholimon sp.) yaygındır. Bunun dışında Asperula nitida, Platago holosetum, Vaccinium myrtillus, Daphane oleoides, Erodium sibthorpianum bulunur. 2400 metrenin üzerinde ise Alpin kökenli Asperula nitida’ hâkimdir. Yeraltısuyu veya tabansuyu seviyesinin yüksek olduğu özellikle kıyı kesimlerinde su isteği fazla olan orman toplulukları yaygındır. Bu alanlar, Marmara Denizi’nin güney kıyılarında Nilüfer Deltası ile Yeniköy doğusunda görülür. Karadağ’ın doğusunda Kocaçay Deltası’nda tabansuyu seviyesinin yüksek olduğu alanlarda Kızılağaç (Alnus glutinosa) Dişbudak (Fraxinus ornus) ve Çınar (Platanus orientalis) toplulukları hâkimdir. Yine burada Kocaçay Havzası’nda kestane, titrek kavak, sırımbağı, Sarı çiçekli ormangülü (Rhododendron flavum), ıhlamur gibi nemcil ortama ait topluluklar yer alır.

Metin ve fotoğraflar. İsmail Şahinbaş