Burdur Gölü’nden SOS Çağrısı

Türkiye’nin her yanından yüzlerce doğasever, Burdur Gölü’nün Senir Bölgesi’nde toplanarak hızla kuruyan Burdur Gölü için denizcilikte imdat çağrısı anlamına gelen SOS çağrısı yaptı.

Doğa Derneği’nin düzenlediği ve Atlas dergisinin desteklediği Burdur Gölü’ne Sadakat Yolculuğu kapsamında İstanbul, Ankara, İzmir, Şanlıurfa, Antalya ve Antakya dahil olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanından yola çıkan doğaseverler, 7 Ocak sabahı Burdur’un Senir Bölgesi’nde Burdurlularla buluştu.

Göldeki kurumaya dikkat çeken ‘Göl Yoksa Burdur da Yok’ belgeselinin galasının da yapıldığı etkinliğe yağmurlu ve soğuk havaya rağmen yaklaşık 500 doğasever katıldı.

Burdur Gölü’nün kurumasına dikkat çekmek ve göllerini kurtarmak için mücadele eden Burdurlulara destek olmak için gölün en çok kuruduğu bölge olan Senir’e gelen doğaseverler, ‘Göl Yoksa Burdur da Yok’ pankartı altında Burdurlularla bir araya geldi. Burada, gölün kurumuş tabanına uzanarak bedenleriyle denizcilikte imdat çağrısı anlamına gelen SOS harflerinin yazıldığı etkinliğe Burdur Belediye Başkanı Sebahattin Akkaya’nın yanı sıra, Burdurlu sevilen Türk halk müziği sanatçısı Sümer Ezgü, Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan, Fifa kokartlı eski futbol hakemi Sadık Deda, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri İbrahim Şimşek, İl Genel Meclisi Başkanı İbrahim Ekici, Senir Belediye Başkanı Ömer Varol ve Burdur’daki sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri de katıldı.

Etkinliğin ardından basına bir açıklama yapan Doğa Derneği Başkanı Güven Eken, Burdur Gölü için acil önlem alınmazsa gölün önemli bir bölümünün 2040 yılına kadar kuruyacağına dikkat çekerek şöyle konuştu: “Türkiye’de Akşehir Gölü’nün, Tuz Gölü’nün ve daha pek çok sulak alanın kurumasına seyirci kalındı. Burdur Gölü içinse henüz çok geç değil. Burdur Gölü’nü korumak için hazırlanmış bir sulak alan yönetim planı var ve yerel taraflar gölü korumak için yoğun olarak çalışıyor. Ne var ki bu çalışmalar asıl sorunu çözmüyor. Akarsular üzerindeki barajlar ve yeraltı sularının aşırı kullanımı nedeniyle göle yeterince su ulaşamıyor. Bu nedenle Göl, bölgede yağışlı döneme girilmesine karşın kuruyor. Bu hızla giderse 110 metreyi bulan derinliğiyle Türkiye’nin en derin göllerlinden biri olan Burdur gölü 2040’lı yıllarda Türkiye’nin en derin çukurlarından biri olacak. Oysa bunun önüne geçmek hiç de zor değil. Göle daha fazla su ulaşmasını ve özellikle tarımda suyun akılcı kullanımını sağlamamız halinde Burdur gölündeki kötüye gidişi durdurabilir, gölü kurtarabiliriz.”

Burdur Belediye Başkanı Sebahattin Akkaya da açıklamasında gölün Burdurluların yaşamı için büyük önemi olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “Bu güne kadar hep söyledik; gölümüz ‘imdat’ diyor. Gölümüze acilen su lazım! Bu gün ülkemizin dört bir yanından doğa dostu insanlar gölün kurumuş alanında bir araya gelip bu feryadı bedenleriyle SOS yazarak dile getirdiler. Artık bu feryadı her kesimin duyması ve bir an önce gölü kurtaracak somut adımların atılması gerekmektedir. Bu havada buraya gelen herkese teşekkür ediyorum.”

Suyunun 3’te 1’ini kaybetti

Türkiye’nin en hızlı kuruyan göllerinden biri olan Burdur Gölü son 35 yılda suyunun üçte birinin kaybetti. Bu süreçte ölün su seviyesi 12 metre düştü. Gölü besleyen akarsuların üzerine inşa edilen baraj ve göletler, bu akarsuların Burdur Gölü’ne ulaşmasını engellerken, göl çevresinde açılan çok sayıda sondaj kuyusu da yer altı suyunun azalmasına sebep oluyor.

Göl yoksa burdur da yok

Burdur Gölü yok olursa, değişecek yöre iklimi ve oluşacak rüzgar erozyonu Burdur’da tarıma, meyveciliğe, hayvancılığa ve insan sağlığına zarar verecek. Gölün kurumasına bağlı olarak tarım ve hayvancılıkta yaşanacak verim kayıpları, köyden kente ve kent dışına göçü tetikleyecek.

Canlılar yok olacak

Gölün yok olması yöredeki zengin biyolojik çeşitliliğe de zarar verecek. Dünyada sadece Burdur Gölü’nde yaşayan Burdur dişli sazancığı yeryüzünden silinecek. Kışlamak için Burdur Gölü’nü kullanan ve nesli küresel ölçekte tehdit altında olan dünyaca ünlü kuş türü dikkuyruğun da yaşam alanı daralacak.

Doğa Derneği, 2007 yılından bu yana sürdürdüğü Burdur Gölü’nü Kurtarma Projesi ile, gölün yok olmasını engellemek ve havzada suyun akılcı kullanımını yaygınlaştırmak için Burdurlularla birlikte mücadele veriyor.

Göl Yolsa Burdur da Yok belgesel filmi

Doğa Derneği gönüllüleri tarafından hazırlanan ve çekimleri Burdur’da yapılan ‘Göl Yoksa Burdur da Yok’ belgeselinin galası 6 Ocak günü Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Konferans Salonunda yapıldı.

Programın açılış konuşmalarını yapan Burdur Belediye Başkanı Sebahattin Akaya ve Burdur Valisi Süleyman Tapsız, Burdur Gölü için yürüttüğü çalışmalardan dolayı Doğa Derneği’ne teşekkür ettiler.

“Gölalanı seksenli yıllarda 200 km² nin üzerinde iken, günümüzde 150 km² nin altına inmiştir. Gerekli önlemler alınmadığı takdirde; suyu, kendine özgü canlıları ve taşıdığı doğa turizmi potansiyeli açısından jeolojik geçmişimizin bize armağanı olan bir doğa anıtını kaybetme riski ile karşı karşıyayız” diyen Burdur Valisi Süleyman Tapsız, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Valilik olarak, doğal dokuyu korumak, çevreyle dost olan estetik ve modern bir ortamda kent hayatını gerçekleştirmek daima önceliklerimiz arasında yer almaktadır. Tabiatı korumak, küresel boyutta yaşanan çevre sorunlarının çözümüne katkıda bulunmak, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir Burdur, daha yaşanabilir bir dünya bırakmak zorundayız. İnsanlığın bu ortak meselesi için, eğitim kurumlarımız, sivil toplum kuruluşlarımız, yazılı ve görsel basınımız ve tüm bireyler hep birlikte çaba sarf etmeli ve işbirliğini güçlendirmeliyiz.”

Burdur Gölü’nün, Amik, Avlan, Karagöl’ün akıbetine uğramasını istemediğini belirten Belediye Başkanı Sebahattin Akkaya, konuşmasında Burdur Gölü’nün çekilmeden önceki fotoğraflarını gösterdi. “Elbirliği ile gölümüzü can çekişir hale getirdik. İmdat dedi maalesef duymadık, oysa Burdur Gölü, Burdur için hayat demek ama ne yazık ki bu kıymeti bilemedik. Gölün acilen suya ihtiyacı var ve kaybedecek zamanımız yok” şeklinde konuştu.