Burdur Gölü Havzası’nda Mermercilik Biyoçeşitliliği Tahrip Ediyor

mermer ocagi sirtcantam

Niğde Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Karataş, Burdur Gölü Havzası’nda mermerciliğin göl ve çevresinde yarattığı biyoçeşitlilik tahribatı konusunda bilimsel bir rapor hazırladı.

Raporda, hali hazırda havzada devam eden mermercilik faaliyetleri sonucu dağların üst kısımlarının yok edilerek düzlendiği; toprak kaybı, orman tahribatı ve görsel kirlilik meydana geldiği ve nemi tutan ağaçların tahribatı ile Burdur Gölü Havzası’nın kuraklaşmasının hızlandırıldığı belirtilmektedir. Raporda, mermer tozunun yer altı suyollarını tıkayarak yeraltı su seviyesini düşürdüğü ve Burdur Gölü’nün kurumasını hızlandırdığı, öte yandan topraktaki gözenekleri tıkayarak hem tarımı yapılan kültür bitkilerinin hem de doğal olarak yetişen bitkilerin gelişimine zarar verdiği vurgulanmaktadır.

Burdur Gölü Havzası’nın hemen hemen her noktası mermercilik tehdidi altındayken, göl çevresinde tarım sahalarının, köy yaşamının ve yaban hayatının mermerciliğin olumsuz etkilerinden korunduğu tek doğal saha olan Söğüt Dağları’nda ise, Burdur Gölü Yönetim Planı’nın (2008 – 2012) 3 numaralı kararı ile mermer ocakları açılamıyor. Karaçam ormanları ve ardıç ormanı ile bölgenin en yoğun doğal bitki örtüsünü barındıran Söğüt Dağları, aynı zamanda nesli tehlike altında olan akkuyruklu kartal da dâhil yırtıcı kuşlar ve yaban hayatı için üreme ve barınma alanı.

Burdur Gölü Yönetim Planı önümüzdeki ay içinde toplanacak Burdur Yerel Sulak Alan Komisyonu’nda 5 yıllık süreç için revize edilecek. Orman ve Su İşleri 6. Bölge Müdürlüğü tarafından hazırlanan taslak revize planda bahsi geçen 3 numaralı kararın iptali teklif edildi.

Prof. Ahmet Karataş’ın raporu, hali hazırda göl havzasında devam eden mermercilik faaliyetlerinin biyoçeşitliliğe zararlarını ortaya koymasının yanı sıra, Göl Yönetim Planı’nın 3 numaralı kararının muhafaza edilerek Söğüt Dağları’nın mermerciliğe açılmaması gerektiğine de dikkat çekiyor.