Bir Dinozorun Gezileri

Kitaplarla ‘gezmek’ eylemi arasındaki gizli bağı düşündünüz mü hiç? Kitap okumak, bir başka ruh dünyasında, bir başka insanın kaleminde yeni dünyalar tanımak değil midir? Kitap sayfaları arasında yapılan gezintiler, bir yandan bizi uçsuz bucaksız dünyalara taşırken, öte yandan da ruhumuzu besleyerek, bizi olduğumuz yerden başka bir yere götürmez mi?

Mecazi bir yolculuktur elbette kitaplara arsındaki ancak bu köşede, size hem mecazi yolculuklardan hem de gerçek gezilerden bahseden kitaplar tanıtmaya, sizi onlarla gerçek ve ruhsal yolculuklara çıkmaya davet edeceğim. Kimi zaman, kitaplarda yolculuk edeceğiz birlikte, kimi zaman yapılmış yolculukları okuyacağız seçtiğim kitaplardan. Kimi zaman geçmiş yolculuklara gezintiler düzenleyeceğim, kimi zaman hemen şimdiden, içinde bulunduğumuz zamandan geziler seçeceğim sizin için.

Sırt çantanızı hazırlarken, gerekli tüm eşyalarınızla birlikte bir de kitabınız olsun isteyeceğim ya da uzun bir gezintiden sonra eve gelince, gezdiğiniz yerleri bir de başkasından anlatacağım size. Az söyleyip öz söyleyecek olursam: kitaplardan söz edeceğim size, içinde yol olan, yolculuk olan, gezi, gezinti olan kitaplardan. Çocukken hemen hepimizin okuduğu kitapları anımsadım ilk olarak, Dünyanın Merkezine Seyahat, Seksen Günde Devriâlem…

Ufkumuzu, dünya görüşümüzü ve en çok da dünya algımızı ne kadar genişleten kitaplardı. Yaşadığımız topraklar dışında yerler olduğunu, oralarda yaşayan başkalarının olduğunu öğrenmek. Hayal etmek, gitmeyi istemek. Öteye biraz daha ileriye, başka yere, başka yerlere, ilk kitabımız Bir Dinozorun Gezileri adını taşıyor, 15 Haziran 2000’de aramızdan ayrılan Profesör Doktor Mina Urgan’ın kendi tabiriyle ‘dinozorca’ yani az parayla, tadını çıkarmayı ve insanları tanımayı hedefleyerek yaptığı gezileri anlatan bu kitap, önsöz ve sonsöz dışında on iki bölümden oluşmaktadır. Mina Urgan, sırasıyla Küçük Mutluluklar, Deniz Tutkusu, Eski ve Yeni Bodrum, Mavi Yolculuk, Anadolu, Avrupa’ya Yolculuklar, Paris, İngiltere, İtalya ve Bazı Avrupa Kentleri, Sovyet Rusya ve Doğu Bloğu Ülkeleri, Amerika – Los Angeles ve Meksika, Amerika – New York ve San Francisco adını taşıyan bölümlerde yurtiçi ve yurtdışı gezilerini anlatıyor. Gittiği yerlere ait hiçbir önyargı barındırmayan bakışıyla, düşüncesini ve tavrını dobra dobra sergilemesiyle, gezileri boyunca biriktirdiği anıları okuyanı hemen içine alıyor.

Çalışmalarıyla İngiliz ve Türk edebiyatına büyük katkılarda bulunan Mina Urgan, yalın dili, içten ve akıcı anlatımıyla okurlarını adeta yanında götürüyor bu yolculuklarda, öyle ki, kitaptan kafanızı kaldırdığınız zaman, etrafta onun anlattıklarını görecek gibi oluyorsunuz.

Kitabın sonuna eklenen fotoğraflar, metnin kendisi kadar ilginç ve metni bir o kadar tamamlayıcı özellikte. Edebiyatla gezinin buluşma noktasında başyapıtlardan biri sayılabilecek, Bir Dinozorun Gezileri, Mina Urgan’ın ilk anı kitabı olan Bir Dinozorun Anıları ile birlikte de okunabilir.

Bu ay sizi buluşturmayı tasarladığım ikinci kitap ise, daha yakın yerleri anlatıyor: İstanbul’u, insan içinde yaşadığı şehri, o şehre gelen yabancılardan öğrenir ya hani. Ya da içinde yaşarken hiç gezmediğiniz yerleri, şehir dışından gelen misafirlerle gezersiniz ya. İşte tam da böyle bir ihtiyaçtan doğmuş olsa gerek bu kitap: Murat Belge’nin İstanbul Gezi Rehberi. Yayımlandığı ilk günden beri, sürekli yenilenen ve genişleyen yapısıyla zamana karşı koyma özelliği de taşıyan bu kitap, İstanbul’da yaşayanların başucu kitabı olacak nitelikte. Ülkemizde bu anlamda yapılan ilk önemli çalışmalardan biri olan İstanbul Gezi Rehberi, bu özelliği ile benzer pek çok kitabın yazımı ve yayınlanması konusunda öncülük de etmiştir, her bölümü harita ve krokilerle desteklenen bu kitap, İstanbul’u gezmek için ideal bir rehber. İstanbul’un taşının hâlâ altın olduğunu düşünenler, bu şehre âşık olup bir türlü sevdiğine kavuşamayanlar, her şeye rağmen İstanbul dünyanın en güzel şehri diyenler, bu kitabı ceplerinden kolay kolay çıkaramadılar şimdiye kadar.

Şehre yeni gelenlere verilecek en güzel hediyelerden biri olduğunu da ekleyip Murat Belge’nin kitaba yazdığı önsözden bir alıntıyla bitirmek istiyorum bu ayki yazımı: ”Temiz, etkili, kültürlü, ilginç ve özgün bir İstanbul, hâlâ mümkün.” Kitaplarda gezmeye devam edin, sevgiyle kalın.

 Yazı: Sevengül Sönmez

Sırtçantam 1. sayı, Ocak 2005