Balıkçılık ve Denizler İçin Yol Ayrımındayız!

2012 yılı için balıkçılık sezonu 15 Nisan Pazar günü kapanıyor. Greenpeace, denizlerimizdeki balık türlerimizin devamlılığı için av yasağına uyulmasını ve denetimlerin artmasını talep ediyor.

Her yıl olduğu gibi endüstriyel balıkçılık için avlanma yasağı bu yıl da 15 Nisan Pazar günü başlıyor. Yasal olarak 1 Eylül 2012 tarihine dek sürecek olan bu süre zarfında yasağa uyulmasının ve denetimlerin daha da artırılmasının üreme dönemindeki pek çok balık türünün devamlılığı için büyük önem taşıyor. Ayrıca bu dönem, balıkçılık yönetiminde yapılması gereken acil değişimlerin hazırlanması için bir fırsat olarak görülmeli.

Tüm dünyada deniz yaşamı çok büyük bir hızla tükeniyor. Türkiye de artık bir yol ayırımında olduğunu anlamalı. Gerek ulusal balıkçılık yönetimi gerekse denizlerimizdeki yaşamın devamlılığını korumak adına acil bir reform gerekiyor.

1 Eylül 2012’ye dek sürecek olan av yasağı dönemi, böyle bir reform hazırlığının yapılması için fırsat. Bunun ilk adımı ise Tarım Bakanlığı bünyesinde bu konuda çalışacak bir bilimsel komisyon oluşturulması.

Balıkçılıkta reforma ihtiyaç var

2007’den beri yürüttüğümüz, ‘Küçük balık yoksa büyük balık da yok’ ve yeni avlanma boyları önerdiğimiz ‘Seninki kaç santim’ kampanyaları kapsamında, yavru balık avının durdurulması, yasa dışı avcılığın önlenmesi ve sürdürülebilir balıkçılık için çalışmalarımıza devam ediyoruz.

Kampanya kapsamında kamuoyundan 600 binden fazla imza toplandı. Bakanlığa binlerce faks gönderildi, telefon açıldı ve bakana binlerce kalem toplandı. Yeni dönem (2012 – 2014) su ürünleri tebliğine yönelik hazırladığımız ‘Balıkçılık Yol Ayrımında’ raporuyla şubat ayında Tarım ve Gıda Bakanlığı’na öneri ve beklentilerimizi bildirdik.

2011 – 2012 av sezonunun kamuoyundan balıkçısına herkese pek çok ders verdiği görüşündeyiz. Özellikle avlanma boyları konusunda yapılan değişiklikler (lüferin 20 cm, orfoz ve lagosun 45 cm’’e çıkarılması) yetersiz de olsa önemli adımlardı. Bu yıl için de acilen kalkan ve palamutun boylarının değiştirilmesini istiyoruz.

Geçen yıl Marmara’da yasa dışı trol avcılığını gündeme getiren eylemlerimiz bugün yavaş da olsa meyvelerini veriyor. Her ne kadar uygulamalarda hala ciddi sıkıntılar yaşansa da bunlar önemli gelişmeler. Balıkçımızın da kendi geleceği için yasadışı avlanmaya geçit vermemesini ve yasak döneme uymasını bekliyoruz. Şimdi Bakanlıktan beklentimiz, yoğun sezonun bitmesini değerlendirerek bu değişim için harekete geçmesi. Öncelikle de yeni tebliğin bilimselliğe ve ekosistemin korunmasına dayanarak hazırlanması.

Şimdi değişiklik zamanı

Rapor olarak Bakanlığa sunduğumuz talep ve önerilerin başında gelenler;

– Yeni su ürünleri tebliğinde artık tüm ticari türlerin avlanma boylarının bilimsel gözle yeniden düzenlenmesinin gerekli olduğu açık. Örneğin kalkanın yasal avlanma boyunun 40 cm den 45 cm’e çıkarılarak türün geleceği koruma altına alınmalı.

– Yasa dışı avcılığın önlenmesi için daha caydırıcı cezalar ve denetim mekanizmaları artırılmalı. Bir kara liste oluşturulmalı ve öncelikle bu listedeki tekneler filodan çıkarılarak filo küçültülmeli.

– Acilen tür stok çalışmalarına ağırlık verilmeli ve ona uygun olarak avlanma kuralları yeniden belirlenmeli.

– Devlet, kıyı balıkçılarını gözeterek balıkçılık lehine yapacağı değişiklikler için balıkçılara teşvik ve hibe bütçesi ayırmalı.

– Tüm kıyılarımızda tam koruma altında ‘deniz rezervleri’ oluşturulmalı.

Greenpeace