Atom Karınca ve Vale

‘Gönül ne kahve ister ne kahvehane, gönül dost ister kahve bahane’…Tarihi şehrimizde kahve kültürü veche değiştirmiştir. Fiziki konumu eskiye göre daha işlevseldir ancak söyleşi bağlamında bir yeri öne çıkarmak güçtür. Her şeye karşın Köyiçi’nde ‘İsmet’in Kahvesi’ eski Safranbolulu hemşerilerimizin 3 – 4 masa oluşturabilecek sayıda yoğunlaştıkları konumdadır.

Özellikle yaşı 60ın üzerindeki hemşerilerimizle geçmiş yılların ve yaşamların anımsanması amacıyla yaptığımız kısa bellek tazelemesi aslında müthiş bir ‘Sözlü Tarih’ çalışması niteliğindedir.

Şahıslar, mekânlar, ilişkiler ve bilgiler baklava, börek, cevüzlü çörek tadında… Zamanın inbiğinden geçen anılar, söylenceler…

Gazozcu Erdem Abi, Kavuşturucu, Çilingirlerden Mehmet Abi, Çakır Mehmet, Ahmet Çetin, Çelebinin Mustafa Abi, Kayıkçılardan Akif, Av. Mehmet Basmacı, Mustafa Taşatar, Cib Ali (Sönmez), Cemalettin, Sarı Eminin Mustafa, İsmail Urgancıoğlu, Hakkı Aynacı, Efendi Memet, Mehmet Işıkgül; ara sıra Muhsin Tuzcuoğlu, Erdoğan Dağdelen…Arayıpta bulunamayacak bilgi küpü hemşerilerimizden..

Şimdi namı diğer ‘Atom Karınca’ şehrieminimizin doçentlik tezi olabilecek konusu önünde hazır. Nasıl mı? Önce planlama, ardından konu seçimiyle ekip oluşturarak ‘Sözlü Tarih’ çalışması başlatması ve geçmişi belgelettirmesi çok önemli bir yerel yönetim dolayısıyla bir kültür hizmetidir.

‘Eski Dostlar’ şarkısını dinleyip ‘ah çekmek’ yerine elimizdeki bu kaynağı değerlendirmeliyiz. Zira imamın kayığı adres sormuyor… Tahtalıköye her gün bir iki yolcu çıkıyor. Sözlü tarih çalışması bir bakıma Azrail’den ‘pişti’ almak gibidir. Elimizdeki valeyi (bacak koz)  doğru yerde ve zamanda kullanmalıyız. Sinek ikilisi, güzel onlu pişti kadar sayı toplayamaz…

Fotoğraf: İsmail Şahinbaş