Aşkın Başkenti Prag

prag

Prag’ı böylesine büyülü kılan sonbahar mı bilmiyorum, ne de olsa ben bu kenti hep sonbaharda gördüm. Kentin sokaklarına adım attığımda başka bir zamanda yaşadığım yanılgısına düştüm hep.

Gotik kulelerinde çanlar çaldığında, olağandışı bir şeyler olacağı duygusu sardı beni. Buna yol açan, kentin günümüze dek korunmuş olan mimari bütünlüğü sanırım. Prag bir müze kent, her sokağı, her binası ayrı zarif kuşkusuz, ancak benim için çekim merkezi daima Charles Köprüsü. Ne yana gidersem gideyim eninde sonunda kendimi köprünün üzerinde bulurum. İki yanında Barok stilde 30 heykel bulunan bu eski köprünün o kadar çok resmi yapılmış, fotoğrafı çekilmiş ki; sanatçılar bunları yine köprü üzerinde sergiliyorlar. Gündüzleri turist kalabalığı yüzünden köprüde yürümek zor olsa da akşam olup hava soğuyunca keyifli, hele ki sizin için müzik icra eden küçük orkestralara denk gelirseniz. Bana göre, dünyanın en romantik köprüsü.

prag cek cumhuriyeti

Prag Kalesi, Aziz Vitus Katedrali, Tyn Kilisesi ve Astronomik Saat gibi Gotik Dönem ve Rönesans mimarisinin en zarif örneklerini barındıran bu masal şehirde romantizm etkisinden uzak kalmak zor olmalı ki en yeni yapılardan birinin adı Fred ve Ginger. Bu modern bina dans eden bir çift görünümünde tasarlanmış. Mimara esin kaynağı olan filmlerindeki gibi Ginger Rogers, Fred Astaire’in kollarında sonsuz bir vals eşliğinde dönüyor, dönüyor, öyle bir bina!

prag prag

Bir akşam vakti kaleden ya da eteğindeki Belvedere Sarayı’ndan bakmalı aşağıdaki kente. Bu saatlerde kentin ortasından akan Vltava Nehri, batmakta olan güneşin kızıllığında göz kamaştırır. Üzerinde sıralanan köprülerin birleştirdiği iki yakada sonbahar renklerine bürünen ağaçlar ışıldar. Tepeden inerken sarı yapraklardan konfetiler yağar üzerinize.

cek cumhuriyeti prag

Prag Kafka’sız düşünülebilir mi? Kafka Vltava’nın kıyısındaki müzede, tutkuyla sevdiği kadın Milena ise adını alan bir kafede bekliyor ziyaretçilerini. Acaba onlar da gözden uzak yan yana izlemek için kentin çatılarını, saat kulesine çıkmışlar mıdır vaktiyle?

prag saat kulesi

Hava karardığında köprüye inen sisle birlikte yoğunlaşan kentin büyüsü alır götürür geçmişe. Belki bir Kafka öyküsünde sancılı bir karaktersin artık ya da gecenin sessizliğinde Charles Köprüsü’nde yürüyen Milena’sın ve üşümeyesin diye siyah paltosunu usulca omuzlarına bırakan da Kafka, kim bilir?

Yazı ve fotoğraflar: Gültürk Köroğlu