Ankara’da Öğrenciler Ölüyor

Pek tabi olabiliyor.

Neden mi? Dilerseniz bunu yıllar önce yine Ankara’da ölen (öldürülen) bir başka 7 öğrenci olayını anımsayarak açıklayalım.

Takvimlerim 9 Ekim 1978’i gösterdiği başka bir kış günü yedi öğrenci, Ankara’nın ortasında, Bahçelievler 15. Sokak’taki evlerinde gece yarısı elleri arkadan bağlanarak hunharca katledilmişti. Öğrencilerin katledilme nedeni ‘solcu’ olmaları, katiller ise ‘sağcı’. Katillerin bir bölümü kısa sürede yakalandı, mahkûm edildi, daha sonra afla serbest bırakılanlar oldu, serbest kalınca başka solcuları öldürmeyi sürdürdüler. Katillerden ikisi hiç yakalanmadı, belki de aramızda dolaşmaya devam ediyorlar.

Türkiye’de, üniversite öğrencileri arasında her zaman siyasi çatışmalar oldu. Bugün de var. Ama son kırk yılda bu çatışmalardan en büyük zararı solcu öğrencilerin gördüğü bir gerçektir. Soğuk Savaş’ın etkisiyle bazı yönetici ve yetkililerin buna çanak tuttuğu ise başka bir gerçektir.

Bugün (1 Ocak 2009), yine Ankara’da, bu kez Birlik Mahallesi 409. Sokak’ta yine yedi öğrenci yaşamlarından oluyor. Çocuklar evdeki doğal gaz sistemi yüzünden zehirlenmişler. Komşuları sabaha karşı aynı nedenle hastaneye kaldırılmış. Hastane polisi durumu Başkent Doğalgaz AŞ’ye haber vermiş. Şirket eve bir görevli göndermiş. Görevli hastaneye kaldırılanların dairesinin gaz vanasını kapatıp geri dönmüş. Diğer daireleri de kontrol etse belki çocukların hayatı kurtulacak… Ertesi gün durum anlaşılınca inceleme başlatılmış ve binanın inşa edildiği 2002’den itibaren doğal gazla ilgili çok sayıda ihmalin söz konusu olduğu ortaya çıkmış.

Yedi pırıl pırıl üniversite öğrencisi daha yok oldu…

Eskiden siyasi görüşleri nedeniyle birbirine düşürülen gençlerden belki de en nitelikli olanları ya öldürülerek, ya başka ülkelere göç etmeye zorlanarak ya da kendi köşesinde bırakılarak ortadan kaldırıldılar. Ülkenin bu günkü yönetici ve yetkilileri geri kalanlar arasından çıkıyor. Onların da işlerini nasıl yaptıkları gündeme gelen en vahim olaylarla gözlerimizin önüne seriliyor…

Ne dersiniz, şapkamızı önümüze koyup biraz daha düşünmemizin zamanı gelmedi mi?

Yaptığımız seçimler en doğal hakkımıza; yaşamımıza mal oluyor çünkü…