Acil Nükleer Santral İnşa Edecek Ülke Aranıyor

Dünya nükleer santrallerin çözüm olmadığını anlayıp, ciddi politik ve stratejik kararlar alırken, Türkiye müzakerelere oturma isteğinde. 2010 yılında Güney Kore ile Sinop – İnceburun’da kurulması planlanan ikinci nükleer santral için müzakere masasına oturmuş ve müzakerelerden sonuçsuz kalmıştı. Müzakereler daha sonra Japonya ile devam etmiş ve sonuçlandırılamamıştı.

2010’da Güney Kore ile müzakereleri sonlandıran, Türk Hükümeti yine yüzünü eski aktöre çevirdi. Mersin Akkuyu’da Rusya Hükümeti ile yapılan uluslararası anlaşma sonrasında Türkiye, nükleer tekelinin yeni oyun bahçesi oldu. Ekonomik çıkarlarla hareket eden nükleer endüstri ile bu kıskaç arasında kalan hükümet, sadece yeni bir nükleer santral kurma iştahıyla hareket ediyor. Türkiye’nin Rusya ile imzaladığı nükleer anlaşma ve şartlar o kadar ‘kıyak’ ki, iştah kabartıyor.

Türkiye Fukuşima nükleer felaketinden sonra bile Japonya ile nükleer müzakerelere devam etti. Japonya müzakereleri, Fukuşima felaketi ile dondurmuş ve Temmuz ayında müzakerelerden çekildiğini açıklamıştı. Aradan geçen bir yılda Japonya yeniden Sinop – İnceburun’a talip olduklarını ve müzakerelere başlayacaklarını ionaylamıştı. Şu anda Türkiye hem Japonya ile hem de Güney Kore ile müzakereleri götürmeye çalışıyor.

Güney Kore Bilgi Ekonomisi Bakanı Sukwoo, Türkiye’de kurulması planlanan nükleer güç santraliyle ilgilendiklerini belirterek, “Sinop’ta yapılması planlanan nükleer santrale talibiz. Bu ay içinde görüşmeler başlayabilir” dedi.

Türkiye neden nükleer santral teknolojisi ihraç etmek yerine kendi yenilenebilir enerji kaynaklarını enerji portföyüne daha hızlı entegre etmek için yeterli çabayı sarf etmiyor?