Açcı Niyazi

İlçemizde düz Niyazi yoktur. Her birinin özelliği ve güzelliği, becerisi ön isim olarak bu hemşerilerimizle özdeşleşmiştir. Örneğin şemsiyeci Niyazi, Berber Niyazi, Monşer Niyazi, Kurukahveci Niyazi, Mereşal Niyazi, Seksapel Niyazi ve Açcı Niyazi gibi…

Açcı Niyazi bu ekibin içinde zevkli yaşayan bir hemşerimizdir, diğerleri aramızdan ayrıldılar. Mekânları cennet olsun…

Merkez Lokantası’nı işleten Niyazi Ağan’ı (Açcı Niyazi) 1958 yılından beri tanırım. Gümüş’te rahmetli Şavkı Dayı’nın (Şevki Sümbül) fırınında başlayan iş yaşamı kesintisiz yarım asrı doldurmuş bulunuyor. Nice sağlıklı yıllar.

Ustaları rahmetli Ali Savun ile Satı Korkut’tur. Renkli ve kaliteli yaşamayı seven Açcı Niyazi kesinlikle Mercedes kullanır. Temiz giyinir. Gömleği, tişörtü, kazağı, kayışı markalıdır. Pantolonu yarım kemerdir. Göbeği bir buçuk porsiyon pilav üstü döner gibi kayışın tokasını oynattıkça fermuarın balastını alır. Pabuçlar balta burun Dodge, Fargo, Desoto biçiminde birinci sınıf deridir. Çoraplar bordo renkli ve logoludur.

Sigarası yaldızlı ve otuzbeşliği sakızlıdır. Cumartesi günü kebap ateşinin hararetini ‘rakı içen öldü de, su içen ölmedi mi’ özdeyişiyle tek başına söndürür.

Lokantası ve yemekleri geleneksel ağız tadımızın babaanne tarzıdır. Yani tencerede pişer. İçine birde sevgi katılır ki ‘yemede yanında yat.’

En neşeli ve köşeli günü Cumartesi dönerinin kesildiği sabah 07.00, öğle 15.00 arasıdır. Müdavimleri sipariş vermezler, tabakları bittikçe yenisi gelir. Porsiyonu dörtleyen, beşleyenler kesinlikle sıra mıra anlamazlar. ‘Gak deyince döner, guk deyince döner.’

Bu kadrolu dönerciler arasında en ünlüsü Magirus Ahmet’tir. Rekoru hala kırılamamıştır. İkinci sıradaki Topal Rafet’de yerini korumaktadır. Şimdi onlar Sakızlağı’dadırlar ve onlara yeme içme dâhil her şey serbesttir.

Bu kadrolu ekibin diğer bir müdavimi uzun zamandan beri döner masasında Magirus Ahmet ile Topal Rafet’i neden göremediğini Açcı Niyazi, Usta’ya sorar. Niyazi Usta öldüklerini söyleyince, müdavim ‘vah vah çokta genç yaşta gittiler’ deyiverir. Açcı Niyazi, İsmet Paşa gibi okkalı yanıtı yapıştırır. ‘Ecel geldi cihane, döner bahane.’

‘Evet, genç yaşta gittiler ama tok garna gittiler’ diyerek ölümlü dünya gerçeğini anımsatır. Açcı Niyazi’nin Mezarcı Akif, Belediye Hoca’sı Mevlüt ile hiçbir işbirliği yoktur. Herkes kendi biletini kendisi kesmektedir. Kimisi genç yaşta cesedi yakışıklı gitmekte, diğeri ekonomik ömrünü doldurarak gitmektedir. Yorma kafanı Açcı Niyazi. Dünya döndükçe, dönerde dönmeye devam edecektir. Hayırlı işler. Bol kazançlar.

Fotoğraf: İsmail Şahinbaş