Mart ayı birlikte kış, yerini bahara bırakıyor ve bu devir teslimi ile yeni bir dönem başlıyor. Bu ay mevsimin özelliği yaşattığı doğa olayları ve ‘mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır’ atasözü ile renklenen bir ay.
Mevsimler arasında bu devir teslim yapılırken, kediler saat ve zaman sınırı koymaksızın değişik melodilerle haykırırlar sokaklarda. Biz insanlar da bu güzel doğa olayını 21 Mart tarihinde Farsçada ‘yeni gün’ anlamına gelen ‘nevruz’ ile kutlarız. Türklerin yaşayış bakımından konar – göçer toplum olduklarından ve hayatlarını tarım ve hayvancılık yaparak kazandıklarından doğaya ayrı bir bağlılıkları vardır. Tarım ile uğraşan bu toplumun toprakta yetiştirdikleri ürünlerin ekim ve hasat zamanlarını iyi bilmesi gerekir. Bu gereklilik takvim ihtiyacını ortaya çıkarmış ve bu ihtiyacın sonucunda 12 hayvanlı takvim ortaya çıkmıştır. 12 hayvanlı bu takvim her yıl 21 Mart’ta biter ve bu günden sonra yeni bir yıl başlar. Nevruz bayramının bu tarihte kullanılmasının ana nedeni budur.
Ancak ne yazık ki şu soruyu sormadan edemiyoruz: Mevsim dönüşümleri daha kaç yıl bu seyir içerisinde olacak? Ya da 21 Mart tarihi kaç yıl daha mevsim değişimi hissini verecek?
Havanın hızla kirlenmesi sonucunda karbondioksit ve ısıyı tutan diğer gazların çoğalması sonucu atmosferde oluşan ve her geçen gün artan küresel ısınma bu değişime ne kadar izin verirse o kadar daha bu mevsimi yaşama şansımız olacak. Küresel ısınma nedeniyle belki de bahar mevsimi tarihe karışacak.
‘21 Mart’ları daha uzun yıllar yaşamak ve yaşatmak için hepimize birey olarak büyük görevler düşüyor. Çevreyi koruma konusunda hepimizin göstereceği duyarlılık hem ülkemiz hem dünyamız için daha güzel yarınları müjdeleyecektir. Nisan sayımızda en güzel bahar gezileriyle birlikte olmak dileğiyle…
Işık ve sevgi ile…
Şener Aslan